Tütüncü, nereye koşuyor?

Papatya falına dönen seçim tarihi siyaset dünyasının adrenalini artırmaya devam ediyor. Daha bu gün Ak Parti sözcüsü Çelik, ‘erken seçim spekülasyonlarının temeli yok. Toplantının erken seçimle ilgisi yok. Seçim zamanında yapılacak. Seçim yaklaştıkça bu toplantıların, çalışmaların yapılması kadar normal bir şey yok. Erken seçim tartışması gibi bir durum söz konusu değil. Toplantımız son derece normal!’ demek zorunda kaldı. Ta baştan beri ben de seçimin olmama ihtimaliyle beraber zamanında ya da çok kısa bir zaman önce yapılacağı düşüncesindeyim. Nereden mi biliyorum: önümdeki bilgisayara sordum, öyle dedi…
Genel anlamda muhalefet seçimi çantada keklik olarak görüyor imajı veriyor. Hatta Abdullah Gül ile yakınlığı bilinen Fehmi Koru, Sayın Kılıçdaroğlu’na “ayağın yere basmıyor” diye kendi sayfasından seslendi. Yani aday olsan kazanamazsın demek istedi. Nitekim, Sayın Koru’nun ağzındaki baklanın 30 Ağustos’da çıkacağı, Sayın Gül’ün adaylık sinyalleri vereceği konuşulmaya başlandı. 
Antalya’daki siyasi partilerin çalışmalarına baktığımız zaman da hepsi bir baskın seçimde yaya kalmamak için çarıkları giymiş durumdalar. Kendi politikaları doğrultusunda vatandaşı ikna etme çabasındalar. Bu da gayet normal. (İşin doğrusu öyle fazla çalışmalarına, oy diye yırtınmalarına gerek yok… Ak Parti teşkilatlarının, bazı milletvekili ve bürokratlarının ve bazı belediye başkanlarının ekabirliği ile yaptığı muhtelif hatalar yetiyor ve artıyor zaten. Bu başka bir konu)
İşte Antalya platformunda hem kendi bölgesinde belediye faaliyetlerini ve yatırımlarını bu güne kadar pek az rastlanan bir tarzda sürdüren, hem de Antalya’nın bütün ilçe ve köylerine kadar ulaşıp topluluklar halinde kamuoyuna poz veren bir Hakan Tütüncü var. Kepez Belediye Başkanı..  Görenin bu adam kekikyağı mı içti diye sorası geliyor.  Kiminle bu konuyu konuşsam: “size göre büyükşehir belediye başkanlığını kazanır mı” sorusuyla karşılaşıyorum. Verilecek tek cevap tebessüm tabi.
Bir olayı anlatarak devam edeyim. Sayın Tütüncü göreve ilk geldiği yıllarda bir çok proje ve vaadleri vardı. Bunlarla ilgili bir çok çalışma ve masraf yaptı. Yıl yıl bunlar Külliyeye rapor ediliyor, yapılan harcamaların bir dökümü yapılarak gönderiliyordu. Bu geleneğin hala devam ettiğini sanıyorum. Merhum Erol Olçok’un sağ olduğu günlerde İstanbul’dan gelen bir ekip Başkan Tütüncü’den habersiz yaklaşık 10-15 günlük bir çalışma ile Başkan Tütüncü’nün bölgesinde bir durum tespiti yapar. Rapor hazırlanır Külliyeye gönderilir. Külliyeye Başkan Tütüncü tarafından gönderilen bilgiler ile karşılaştırılır. Sonuç: Başkan Tütüncü 90’nın üstünde not alır. İşte bu olaydır Başkanın önünü açan, maddi ve manevi, örtülü ve açık her türlü desteğin gelmesine sebep… Bu şu anlama gelmiyor tabi. Başkan sınıfı geçti, ipin ucu bırakıldı. O zincirin devam ettiğini sanıyorum. 
Şimdi karşımızda; kendisine güven, yatırım ve faaliyet açısından açık çek verilmiş, karşılığında da bu güveni ve mali imkanları istismar etmemiş bir başkan prototipi var. O da liderinden aldığı güç ve özgüvenle, fellik fellik dolanıyor, ilçe ilçe, mahalle mahalle  köy köy, cadde cadde turluyor, kapı kapı geziyor, sokak sokak tokalaşıyor, dükkan dükkan selamlaşıyor, fert fert kucaklaşıyor. Adeta Ak Parti’nin elinde maymuncuğu, sokakta sevilen yüzü, seçimde oy deposu haline geldi. Yatırıma doyurulmuş, eğitim, kültür, sanat alanlarında çığır açılmış, cadde ve sokakları modernize edilmiş bir Kepez’in belediye başkanı… Denenmiş ve sınıfı geçmiş bir başkan…
Yukarıda az da olsa bahsettiğim şartlar  dahilinde Ak Parti için sırat köprüsü 2024 mahalli seçimleri değil, 2023 başkanlık ve vekil seçimleridir. Bu seçimleri atlatamayan Ak Parti’nin 2024 mahalli seçimlerine kadar üstünden dozer geçer. Ak Parti için bu seçimin önemini anlatacak kelimeler daha dilimize girmedi desem çok fazla abartmış olmam… Öpmediği el başına yumruk olarak inecek, görmediği ayak kendisine çelmek olarak dönecek… 
İşte siz olsanız, böylesi bir seçim sürecinde Antalya şartlarında kimi öne sürer, kiminle ta kırsala kadar uzanıp “bir kez daha” dersiniz. Sayın Başkan Tütüncü’nün böyle bir isteği olduğunu ya da Külliye’den böyle bir emir aldığını duymadım, bilmiyorum, ima edildiğini dahi duymadım. Ama görünen o ki, muhtemel genel seçimlerde Sayın Tütüncü milletvekili adayı olarak Antalyalıların önüne atılacak gibi… Bu gerçekleşirse Gençlik Kollarından gelmiş Sayın Tütüncü’yü önemli görevlerin beklediğini sanıyorum. 
O zaman sorulacak soru şu: Siz olsanız Hakan Tütüncü’nün de milletvekili adayı olduğu seçimde onun da hatırına Ak Parti’ye oy verir misiniz? Düşünmesi gerekenlerin düşündüğünü tahmin ediyorum.