İKTİASTIR...
Belalar ve Musibetler Neden Gelir?
"Kula bela gelmez Hak yazmadıkça,
Hak bela vermez kul azmadıkça,
Hak Kulundan intikamı Kulu eliyle alır.
İlmi Hak’kı bilmeyenler,onu Kul yaptı sanır.
Emri Bari olmadıkça sanma bir çöp Kıpırdanır."
Birkaçını buraya yazıyorum. Lütfen okuyunuz. "Töreli" ve "İtikadı Düzgün" olmanın ne kadar gerekli olduğunu buradan anlayabilirsiniz.
1. Allah'ın sevmediği şeyleri alışkanlık haline getirmek
2. Kötü bir akım meydana getirmek
3. Amelde ve düşüncede gerçek iyiliği terk etmek
4. Gerçek ilimden ve alimlerden uzaklaşmak
5. Kötülere kapı açmak, onları bilerek ya da düşünmeksizin desteklemek, onların güçlenmesini sağlamak
6. Milli, manevi ve dini değerlerine sahip çıkmamak
7. Ahlaksız, şuursuz, akılsız, cahilane gezip dolaşmak
8. Kur'an'ı ve dini menfaatlerine alet edinmek
9. Hz.Muhammed'i (ASM), Sünnetullahı ve Hadisleri yok saymak
10. Dinin hükümlerini değiştirme
11. Kendisinin ve başkalarının itikadını bozmak
12. Olumsuz durumlarla mücadele etmemek, teslim olmak ya da yenilgiyi peşinen kabul etmek
13. Milletin kötü yönetilmesi ve aklının karıştırılması
14. Allah'ın yasakladıklarına merak salmak ve zaman, para, emek ayırmak
15. Dini doğru anlamaya uğraşmamak
Konuyu kısaca bir örnekle açıklayalım:
İnsanlar doğru ve düzgün bilgiler anlatıldığında ilgi göstermezler. Zira insanın bunlarla ilgilenmemesi için şeytan, kötü cinler ve insanın nefsi onu zorlar. Hemen bıkkınlık gelir ve insan sıkılır. Sonra da bilgiyi anlatanı ve bilginin kendisini terk etme arzusu uyanır. Faydalı ve doğru bilgi olduğu için karanlık güçler onlara düşmanlık eder, insanların uyanışına onların vesile olmasını istemezler. Karanlık güçler (şeytan, kötü cinler, nefs), zihniyet ve yaşam anlayışı bakımından insanın kendileriyle beraber olmasını ister. İnsan eğer onlara uyarsa bu dünyada onların safını ve istikametini paylaşır, hesap gününde de Şeytan'ın ve Deccal'in arkasında saf tutarlar. Ebedi cehennemlikler arasında yerlerini alırlar. Mahşer yerinde insanlar tekrar yaratıldığında her insanın başına melekler veya zebaniler gelir. İnsanın batıni sıfati neyse o sıfatıyla ayağa kalkmıştır. Faiz yiyiciyse "domuz", falla uğraşmışsa "maymun", büyüyle uğraşmışsa "çıyan" gibi. Çok az insan "insan" sıfatıyla yaratılmıştır. İnsan sıfatına sahip olanların haricindeki her insanın başında zebaniler yer alırlar. İnsanların boyunlarına, ellerine ve ayaklarına ateşten zincirler bağlarlar, yerde sürünerek gezmelerini sağlarlar. Bütün cennet ve cehennem melekleri "Ya Rabbi ne kadarını (ebedi) cehennemlik ayıralım" diye sorarlar. Allah "her 1000'de 999'unu cehennemlik ayırın" der. Zebaniler onları alıp cehennemin yolunu tutarlar. Kalan binde birlik kesim ise sorguya tutulur. Önce 70 kapından geçirilir ve insan her kapıda 1000 ahiret yılı bekletilir. Yani dünya zamanına göre 70 milyon yıl hesap sürer. Sonra Allah'ın huzuruna çıkartılırlar. İnsanın cennete mi cehenneme mi gideceğine Allah hüküm verir. Cehenneme gidenler belirli bir süreliğine cehennemde kalıp cezalarını çekerler ve alınlarına "cehennemden geldi" damgası vurularak cennetin en alt katına yerleştirilirler. Burası cennetin nimetlerinin en az olduğu yerdir. İnsan dünyadayken amelleri ve düşünceleriyle 2 ev inşa eder. Biri cennettedir ve diğeri cehennemde.. Eğer kişinin dini ve itikadı sağlamsa cennetteki evi giderek güzelleşir ve cehennemdeki evi giderek yıkılır. Eğer kişinin dini ve itikadı bozuksa cehennemdeki evi giderek kendisine layık hale gelir ve cennnetteki evi yıkılır. İnsan amelleriyle ve düşünceleriyle ahiretteki durumunu belirler.
Allah'ın hoşlanmadığı işleri yapan ve onlara ilgi gösteren insanın hali çok yamandır. Mesela; falla, büyüyle, yıldız oklarıyla, yıldız falıyla, vs. uğraşan ve bunlara ilgi gösteren kişinin imanı ve itikadı bozulur. Yıldız haritası, yıldızname, yıldız pozisyonlarını belirleme, Astrolojik her türlü şey buna dahildir. Hele ki "yıldızlara baktım, şu tarihte şöyle şeyler var" veya "tarihleri okudum ve hesaplamalar yapıp nelerin hangi tarihte olacağını buldum" diyenler gaipten haber vermeye çalışanlardır. Bunların yeri ebedi cehennemdir. Bunları izleyenin ve bunlara destek verenin hali de öyledir. Velevki yıldız falına bakan birisi söylediği tarihleri ve olayları da tutturmuş olsun, hüküm yine aynıdır. Bunları bildiği halde bir insanın burnunun dikine gitmesi kendi feci sonunu hazırlaması demektir. Allah önce bu dünyada ceza keser ve kişileri bir sürü belaya ve musibete gark eder. Küreselciler eliyle bir şeylerin geliyor olması işin özünü değiştirmez. Allah dilemezse onlar hiçbir şey yapamaz. Son yıllarda Müslüman Türklerin çoğunun İslami açıdan yasak olan şeylere büyük ilgi gösterdiklerini görüyoruz. Adamın malı mülkü elinden gidiyor, yoklukla boğuşuyor veya başına çeşitli felaketler geliyor.. Kişi hiç üzerine bir şey alınmıyor. Şuursuz ve cahilce yaşadığını idrak bile edemiyor.
Bana inanmayan varsa gerçek ilim sahibi başka hocalara da sorsunlar. Aynı şeyi söyleyecekler. Cehennemlik zihniyete ve yaşayışa sahip insanlar cenneti umuyorlar ya, o en trajikomik durumdur.
Daha evvel bin kere söyledim; ben takipçi peşinde değilim. Geçen yıl 52k+ takipçim vardı, bir sürü ahmak ve cahil insan olduğunu görüp kapattım. İkinci hesabımda daha kontrollü gitmeye çalışıyorum. Bir yanlış görüyorsam hemen engeli basıyorum. Takipçinin çok olması milletin uyanışına vesile olduğumuz anlamına geleceği için iyidir. Başka da bir anlamı yoktur. Yığın ahmak ve cahil insanla muhatap olacağıma belirli bir aklı başında, ferasetli ve basiretli, araştıran insanla muhatap olurum bana yeter. Son 1 yıldır böyle gidiyor çok şükür. Herkes beni anlayamaz, daha doğrusu anlamak istemez. Çıkarlarına terk gelen şeyler anlatırım. Kimsenin keyfine göre yayın yapmıyorum, doğruları anlatıyorum. Atalarımın çocuğuyum, ona göre hareket ederim. On paralık dünya menfaati için eğilip bükülmem. Bir şeyler elde etmek için eğilip bükülen, yarın Allah'ın karşısında yerden kafasını kaldıramaz. Veren de alan da Allah'tır. Allah istediğimiz bir şeyi vermiyorsa bir sebebi vardır, veriyorsa da bir sebebi vardır. İnsanlar o şeylerin hallolmasında vesile oluyorsa Allah'ın onda da bir maksatı vardır. Hayır işiyle uğraşan insanlar hayırlı işlerin görülmesinde, şer işiyle uğraşan insanlar ise şerli işlerin görülmesinde yarışırlar. Herkes safını ve istikametini gösterir, Allah ta ona göre insanlara değer biçer.
